16 Kasım 2014 Pazar

Nun Masalları



"Hattat kaç kez hayatı, kaç kez aşkı ve kaç kez ölümü aramak için sefere çıktım. Kaçında geri döndüm. Ben senin ruhunun bütün çağrışımlarına ve tezahürlerine vâkıfken, dahası hakkın varken benim üzerimde, bir mukadder meçhulde kesişecekken yollarımız, ne kadar yalnız olduğumu ve ne kadar acı çektiğimi bilmedin bile.."

Dinleti

Dinleti


12 Ekim 2014 Pazar

EĞER...

Eğer güzel gözlerin olmasını istiyorsan, İnsanlara iyilikle bak.
Eğer saçların güzel olsun istiyorsan, Bırak çocuklar ellerini geçirsin saçlarından.
İnce bir bedense isteğin, Ekmeğini açlarla bölüş.
Ve güzel dudaklara sahip olmak için, Sadece güzel sözler söyle...

Audrey Hepburn



22 Haziran 2013 Cumartesi

Öfkelenince Neden Bağırıyoruz?



Hintli bir ermiş öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp “insanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş.

Öğrencilerden biri “çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince ermiş “ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek
istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız? ” diye tekrar sormuş.

Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.”

“Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.”

Daha sonra ermiş öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: “ Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.”

Şems'den

Kalp ruha der ki: Ben severim, aşık olurum; ama acısını nedense hep sen çekersin. 
Ruh da cevap verir: "Sen yeter ki sev."

23 Ağustos 2011 Salı

*Mevlana



Sen uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın,Yoksa tutmayacak bir ele uzattığın için kendine mi kızgınsın?